Anglais | Turc | |
---|---|---|
Sport | ||
Sport | leg break n. | (kriket) toprağa çarptıktan sonra yana doğru fırlayan top |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | break a leg v. | bacağını kırmak | ||
Have you ever broken a leg? Hiç bir bacağını kırdın mı? More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | break a leg v. | şeytanın bacağını kırmak | ||
Tell Tom I've broken a leg. Tom'a şeytanın bacağını kırdığımı söyle. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Speaking | break a leg! expr. | bol şanslar! | ||
Break a leg. Bol şanslar. More Sentences |
||||
General | ||||
General | break one's leg v. | bacağını kırmak | ||
General | break one's leg v. | ayağı kırılmak | ||
General | break one's leg/foot v. | ayağını kırmak | ||
General | break one's leg/foot v. | bacağını kırmak | ||
Phrases | ||||
Phrases | don't come running to me if you break your leg expr. | bir yerini kırarsan bana gelme | ||
Phrases | don't come running to me if you break your leg expr. | başına bir şey gelirse/bir yerin kırılırsa ben karışmam (bak ona göre) | ||
Speaking | ||||
Speaking | break a leg! expr. | göreyim seni! | ||
Speaking | break a leg! expr. | iyi şanslar! | ||
Theatre | ||||
Theatre | break a leg n. | iyi şanslar | ||
Slang | ||||
Slang | break a leg! expr. | şeytanın bacağını kır artık! |